featured
  1. Haberler
  2. GÜNDEM
  3. Allah’a tam teslimiyet: İ’tikâf

Allah’a tam teslimiyet: İ’tikâf

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İtikaf nedir? itikaf etmenin şartları nelerdir? Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Özdemir yazdı…

İ’tikâf, fıkıh terimi olarak ibadet amacıyla ve belirli bir şekilde bir süre camide kalmayı ifade eder. Allah’a tam bir teslimiyet içerisinde ibadette bulunmak amacıyla zamanının belirli bir kısmını ayırması ve bu esnada meşrû bile olsa her türlü nefsânî ve şehevî arzulardan uzak durması kişinin mânen olgunlaşması için önemli vesilelerden biridir.

İ’tikâf yalnız İslâm ümmetine has bir ibadet olmayıp vahiy geleneğine sahip hemen bütün dinlerde muhtelif şekillerde gerçekleştirilen köklü bir gelenektir. İ’tikâfın meşruiyeti Kur’an ve Sünnet ile sabittir. “Mescidlerde i’tikâfta bulunduğunuz zaman kadınlara yaklaşmayın” (Bakara, 2/187) âyeti ile “Resûl-i Ekrem, Ramazanın son on gününde i’tikâfa girerdi. O, bu âdetine vefatına kadar devam etmiştir. Sonra onun ardından hanımları i’tikâfa girmiştir”(Buhârî, İ‘tikâf, 1; Müslim, İ‘tikâf, 5) hadisi i’tikâfın delillerini teşkil etmektedir.

İ’tikaf etmenin şartları

İ’tikâf fakihlerin çoğunluğuna göre sünnet, bazılarına göre ise menduptur. Hanefî mezhebine göre i’tikâf sünnet-i kifâye grubunda yer aldığından bazı müminlerin bu ibadeti yerine getirmesiyle sünnet ihya edilmiş sayılmaktadır. İ’tikâfın sahih olabilmesi için i’tikâfa giren kimsenin cünüplük, hayız ve nifas gibi hallerden temizlenmiş bulunması ve i’tikâf için niyet etmesi şarttır.

İ’tikâf niyetiyle camide birkaç saat veya birkaç gün kalmak yeterlidir. Cuma namazı kılınan camilerde i’tikâfa girmek daha faziletli olmakla beraber cemaatle beş vakit namaz kılınan bir mescitte de i’tikâfa girmek sahihtir. Fakihlerin çoğunluğu kadınların da i’tikâfa camide girmeleri şarttır görüşünü savunurken Hanefî fakihleri kadınların evin münasip bir yerinde i’tikâfa girmelerini tercih etmişlerdir.

“İ’tikâfa özellikle Ramazan ayının son on gününde girilmesi Kadir Gecesini de ihya etme fırsatı vereceği için ayrı bir önem taşır. Hz. Âişe, ‘Resûl-i Ekrem Ramazanın son on gününde ibadet için yoğun bir gayret içine girer, gecesini ihya eder ve ibadet için aile fertlerini uyandırırdı’ demiştir (Buhârî, Fazlu leyletü’l-Ķadr, 5; Müslim, İ‘tikâf, 7).

İ’tikafta neler yapılmalı?

İ‘tikâfa giren kimsenin gücü yettiği kadar namaz kılması, Kur’an okuması, istiğfar etmesi, dua ve niyazda bulunması, kelime-i tevhid ve tekbir getirmesi, Allah’ın varlığı, birliği, kudreti hakkında tefekkür etmesi, gereksiz şeyler konuşmaması, başta Hz. Peygamber’in hayatına dair kitaplar olmak üzere dinî-ilmî eserler okuyarak vaktini değerlendirmesi müstehaptır. İ’tikâfta bulunan kimse abdest ve gusül gibi tabii ihtiyaçları için dışarı çıkabilir.

Akıl ve temyiz gücünü gideren akıl hastalığı ve bayılma gibi haller ile hayız ve nifas gibi durumlarda i’tikâf bozulmaktadır.

Kaynak: Şener, Mehmet, “İ‘tikâf”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, c:23, s: 457-459.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!