İstanbul Barosu Genel Sekreteri Avukat Hüseyin Özbek, “Kurtuluş Savaşı sırasında Kastamonu, Türkiye’ye nefes vermiştir. Dönemin aydınları ABD mandasını kabul etmeyi düşünürken, Kastamonu; mandadan evvel istiklal demiştir”
Şehit Şerife Bacı Platformu’nun “İstiklal Yolu Kahramanları ve Şehit Şerife Bacı Anma Günü” adı altında düzenlediği etkinlik, 20 Şubat Cuma akşamı Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. İstanbul Barosu Genel Sekreteri Hüseyin Özbek İstiklal Yolunun Kurtuluş Savaşındaki Önemi’ konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.
Kurtuluş Savaşı sırasında İstiklal Yolu sayesinde ordunun rahat nefes aldığını söyleyen Hüseyin Özbek “ İnsan bünyesi açlığa ve susuzluğa birkaç gün dayanabilir. Ancak nefes almadan yaşamamız mümkün değil. Kurtuluş Savaşı sırasında İnebolu, Küre, Kastamonu ve Ilgaz hattı, Türk ordusunun nefes borusu olmuştur. Eğer bu hattın emniyeti sağlanamasaydı İstiklal Savaşı başarıya ulaşamazdı. Tam bağımsız bir Türkiye hayali gerçekleşemezdi.” dedi.
Kastamonu ve Kastamonuluların Milli Mücadele’de en ağır yükü çekmesine rağmen şikayet etmediğini kaydeden Özbek,Açıksöz Gazetesi’nin yayın hayatına başladığı ilk sayıda Mandadan evvel İstiklal başlığını kullandığını hatırlatarak, “O dönemde İstanbul’un bir kısım aydınları, vatanseverliğinden şüphe edemeyeceğimiz bazı insanlar, sivil ve askeri otoriteler Amerika mandasını kabul etme derdindeyken; Kastamonu bağımsızlık mücadelesinden vaz geçmemiştir. En ağır yükü çekmeyi gönüllü bir şekilde kabul etmiştir.15 Haziran 1919’da yayın hayatına başlayan Açıksöz Gazetesi’nde Hüsnü Açıkgöz’ün kaleme aldığı Mandadan evvel İstiklal başlığındaki ilk başyazısı da bunun düşüncenin yansımasıdır.” şeklinde konuştu.
“Yıllardır İnebolu’dan hareket edecek bir kağnı kolunun İstiklal Yolu’nu takip ederek 30 Ağustos’ta Ankara’ya ulaşmasını hayal ederim. Ancak bu projemi gerçekleştirmek bu zamana kadar mümkün olmadı. Bu salonun dolmasıyla hayalimin yüzde 100 gerçekleşeceğine inanıyorum. Belki 30 Ağustos 2015’te bu rüyamızı birlikte gerçekleştirebiliriz.”
“Etnik karmaşayla karşı karşıya kaldığımız günümüzde Türk milletinin ve bütün vatandaşlarımızın Şerife Bacı’yı hatırlamasında büyük fayda var.” diyen Özbek sözlerine şöyle devam etti: “Türk milleti Kurtuluş Savaşı sırasında sofrasında aç kalmıştır, çoluk çocuğunun rızkından kesmiştir. Ancak cephedeki askeri aç bırakmamıştır. Tekâlif-i Milliye Emirleri ile sofrasından, ambarından, ahırından, sandıktaki çeyizinden yüzde 40’ını orduya teslim etmiştir. Askere Kurtuluş Savaşı’nda güç veren Kastamonululardır, Şerife Bacılardır, bizim mübarek kadınlarımızdır, analarımızdır, bacılarımız ve eli kınalı gelinlerimizdir. Nene Hatun, Halime Kaptan, Gördesli Makbule, Yörük Ali, Demirci Mehmet Efe gibi Kurtuluş Savaşı’nın isimli isimsiz kahramanları, bu memleket coğrafyasının her bölgesinde kan vermiş, can vermiş olanlar bizim aziz kahramanlarımızdır. Hepsi bu milletinin müşterek değeridir. Hemşeri gettosuna hapsolmak doğru değildir. Şerife Bacı da sadece Kastamonu’nun değil Türk kadınının simgesi ve Türk halkının müşterek değeridir. Bize sadece bununla gurur duymak düşer.”
Şerife Bacı ve İstiklal Yolu Kahramanları gençlere emanet
Programda konuşma yapan İstanbul Milletvekili Başesgioğlu Şehit Şerife Bacı Platformu’nun gençlerin memleket sevgisi sonucu kurulduğunu kaydetti.
İstanbul’da Şehit Şerife Bacı Parkı olarak anılan bir parkın isminin değiştirilmesinin ardından gençlerin başlattığı harekete destek olduğunu ifade eden Murat Başesgioğlu, “ Parkın adının değiştirilmesinden gerçekten de haberimiz yoktu. Sadece memleket sevdalısı olan bu gençler Şerife Bacı’yı şehadetinin 94. yıl dönümünde anmak istedi. Bütün çatı kuruluşlarımızda bu sürece destek oldu. Sıkıştığımız zaman bu ülkenin insanlarının sığınabileceği Şehit Şerife Bacı gibi sağlam, güvenilir limanlar olduğunu herkese ispat ettiniz. Bundan sonra Allah ömür verirse her yıl bu günde Şehit Şerife Bacı ve istiklal yolu kahramanlarını çok coşkulu bir şekilde anmaya devam edeceğiz. Bunun sahibi gençlik gruplarıdır. Bunu onlara şu anda huzurunuzda emanet ediyorum. Bir fidan dikiyoruz. İnşallah önümüzdeki yıllarda bunu kadın hareketiyle birlikte çok coşkulu bir şekilde kutlayacağız.” dedi.
“Bizi ayakta tutan manevi değerlerimizdir.”
Başesgioğlu şöyle devam etti: ” Şehit Şerife Bacı Platformlarına ihtiyacımız var. Şerife Bacı ve Sütçü İmam’ın kahramanlıklarını, milli, manevi ruhlarını yok etmek isteyen küresel emperyalizm 100 yıl evvel de vardı bugün de var. Bize diyorlar ki; ‘Milli devlet bitti. Bu ruh Şerife Bacı, bunlar 100 yıl evveldi artık unutun.’ Biz de diyoruz ki bu ruh olmasa, bu ay yıldızlı bayrak bu kadar nazlı dalgalanamazdı.Tüm dünyada Ezan-ı Muhammedî bu kadar ulvi şekilde okunamazdı. Çocuklarımız özgür bir ülkede yaşamanın tadına varamazdı. Bizim bir vefa borcumuz var onu unutmayacağız, unutturmayacağız. Bizi ayakta tutan bu manevi değerlerdir.”
Başesgioğlu ayrıca, TBMM’ye Kastamonu Candaroğulları Sağlık Bilimleri Üniversitesi kurulması hakkında kanun teklifi sunduğunu açıkladı.
“Kastamonulu şehidinin ruhunu incitmedi”
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren İlyas Yılmaz, İstiklal Yolu Kahramanları ve Şehit Şerife Bacı Anma Günü’nü programının İstanbul’da Şehit Şerife Bacı Parkı’nın isminin değiştirilmesinin ardından gençlerin başlattığı hareketin neticesinde ortaya çıktığını söyledi.
Gençlerin başlattığı hareketin herkesi ateşlediğini ifade eden Yılmaz, “ Sürece dahil olan, konfederasyon, federasyon, dernek başkanlarımızdan en ücra köşedeki köy derneğimize kadar herkese çok müteşekkirim. Kastamonulu şehidinin ruhunu incitmedi sağ olun var olun.” dedi.